İzmir, Urla ve Çesme’de Lezzet Turu

27 October 2020

İzmir’e yıllardan sonra ilk kez bir arkadaşımı görmeye gittim ve kendimi bir lezzet turunun içinde buldum. Özellikle Urla’da açılan ve yurtdışındaki farm-to-table yani kendi bahçesinde kendi ürünlerini yetiştiren restoranların açılması ile oluşmaya başlayan bir hareket gördüm. Sadece Urla değil Izmir ve Çeşme’nin hem yeni hem de klasik lezzetlerini tatma imkanı buldum. Hem modern ve trendy restoranlar hem de klasik restoranlari denedim. Sizinle bu yolculuğumu paylaşmak istiyorum, ne yazık ki fotoğrafların çoğu güzel değil, çoğu akşam çekildiği ve ışık yetersiz olduğu için ancak bu kadar çıktı.

Izmir’deki ilk geceme Izmir’de sevgili arkadaşım Alev’in bana yaptığı ıspanaklı, mantarlı ve kuskuslu bonfile ile başladım. Hatta eve gelip ben de bu yemeği yapıp tarifini siteye ekledim.

Izmir’deki lezzet serüvenime Izmir’in klasik bir deniz restoranında başladım. Konak’taki bu restoranın ismi de Deniz Restoran. Balık olarak levrek yedik ve cok beğendik. Yanında klasik balık mezeleri vardı.

Lezzet turumuz Çeşmedeki Kolburanos adlı pizza restoranında devam etti. Ne yazık ki burayı beğenmedik. Herşeyden önce servis çok kötüydü, garsonlar robot gibi yemeklerimizi getirdi, ve bir daha masamıza uğramadı. Çünkü çok masa ve az garson vardı. Pizza çok standard bir pizzaydı, kötü değildi ama çok da şahane değildi. İtalya’da yediğim ve çok sevdiğim adaçaylı, limonlu ve tereyağlı taze makarnayı çok sevdiğim için bu yemeği menüde görünce heyecanlandım ama büyük bir hayal kırıklığı oldu, çok kötüydü. Fotoğrafını bile eklemedim. Buranın en güzel tarafı büyük bahçesi. Eğer klasik bir pizza yiyelim diyorsanız gidebilirsiniz.

Ben serpme kahvaltı yerlerine çok gitmiyorum masaya çok fazla ürün geldiği ve hepsini bitirme imkanımız olmadığı için çok israf oluyor. Ama gittiğim yerlerde 1 kez serpme deniyorum. Izmir’de Koyiçi bölgesi kahvaltıcıları ile ünlü bir yer ve burada Köyüm Kahvaltıyı denedik ve çok sevdik. Alan çok geniş, rahat rahat oturabiliyorsunuz ve servis de çok iyiydi.

Yeni yerler keşfederken Izmir’li arkadaşlarım sayesinde Izmir’in klasik ve tarihinden izler taşıyan restoranlarını da görme fırsatım oldu. Alsancak’taki Cafe Plaza Brasserie bunlardan biri. Burada genelde kafe turu eğlenceli yemekler var:)

Daha sonra Konak’taki Reyhan Pastanesi’ni ziyaret ettik, bu pastane Izmir’in tarihini tasiyan yerlerden..

Urla’da ortaya çıkmaya başlayan şef restoranlarından en çok beğendiğim Urla Vino Locale oldu. Kucuk ve samimi ortami lezzetli yemekler ile birlesince cok keyifli bir aksam gecirdik.

Daha sonra kendimizi Çeşme’nin ünlü Ege restoranı Asma Yaprağı’nin daha büyük olan Tarla olan şubesinde bulduk.

Bir sabah Alaçatı Hacimemis oteli olan Gaia otelinin şirin restoranında kahvaltı yaptık. Bu serpme kahvaltı olmasına rağmen, miktarlar ufak olduğu için gayet iyiydi. Malzemelerin çoğu özenle seçilmişti.

Izmir’in klasik restoranlarından biri olan Venedik Pizzayı da ziyaret ettim ve klasik pizzalarından yedim. Çok beğendim.

Gezimin sonuna doğru uzun süreden beri merak ettiğim Od Urla’ya gitme şansım oldu. Şef restoranı olarak biraz çok büyüktü bence ama yine de her şey çok lezzetli ve servis de çok iyiydi. Trüflü kuskus ve limonda marine günün balığı çok iyiydi.

Uçağa binmeden önce de son bir yeri ziyaret ettim, Hiç Lokanta Urla. Bu restoran diğer Urla restoranlardan farklı olarak tam Urla’nin içindeydi. Yediğimiz herşey çok lezzetliydi. Buraya sabah veya öğlen yani gündüz gitmenizi öneririm. Hiç Urla’nin diğer bir özelliği de zeytinyağı ve seramik ürünleri yapıp satması.